Diyabet ve obezite, ikisi de insan sağlığını tehdit eden önemli unsurlardır. İlk etapta birbirleriyle bağlantısız gibi görünse de aslında obezite sorunu birçok sağlık sıkıntısına zemin hazırlayan önemli bir faktördür. Diyabet hastası kişiler aynı zamanda obezite sınırlarında bulunuyorlarsa bu kişiler için durum daha kompleks bir hal almaktadır. Hayatlarının geri kalan dönemlerinde daha konforlu bir yaşam sürmek ve hayat standartlarının artması adına öncelikli olarak obeziteden kurtulmak gerekmektedir. Bu kişiler de kilo aralıkları olması gereken standartları yakaladığı takdirde kan şekeri değerlerinde de fark edilir bir düzelme görülecektir. Bu açıdan bakıldığında her ne kadar birbirinden ayrı görülse de diyabet ve obezite, aslında birbiriyle çok da bağlantılıdır. Çünkü insülin direnci kilo alımına neden olur, kilo alımı da daha fazla direnç yaratır. Bazen senaryo tam tersi şekilde de ilerleyebilir. Kilo alan hastada insülin direnci başlayabilir. 2 hastalıkta da herhangi bir yaş kriteri yoktur. Ancak, ilerleyen yaşlarda bu hastalıklarla mücadele etmek daha da zorlaşmaktadır. Bu nedenle de henüz yolun başında iseniz doktorunuzla iş birliği içerisinde kalarak Gerekli tedbirleri almak oldukça önemli bir detaydır.

Obezite Nedir?

Obezite, son dönemde ülke olarak, hatta ve hatta dünya olarak savaştığımız önemli sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Obezite, halk arasında bilinen adıyla şişmanlık sorunu, vücutta bulunan yağ dokusunun kas dokusundan daha fazla olması ve hızlı kilo artışı anlamına gelmektedir. Obezite tek bir nedene bağlı değildir. Obeziteyi tetikleyen birçok sebep vardır. Genetik faktörler, çevresel etkenler, sosyoekonomik durumunuz, bunların yanı sıra metabolik hastalıklar ve alınan çeşitli ilaçlar gibi nedenler hızlı kilo artışına sebep olabilmektedir. Obezite ile mücadele edebilmek adına öncelikle hastanın ne düşündüğü önemlidir. Genellikle hastalar kilo artışını ve obeziteyi kabullenmekte zorlanmalı ve bu durumu az önce saydığımız çeşitli sebeplere bağlamaktadırlar. Ancak sebep ne olursa olsun bilinen bir gerçek vardır ki, kilo artışının sebebi ihtiyaç duyulandan fazla gıda tüketimidir.

Obezitenin son dönemde daha çok yayılmasının sebebi yoğun çalışma temposu ve bu yoğun tempo arasında pratik ama lezzetli beslenmeye çalışmak diyebiliriz. İnsanlar yoğun çalışma temposu arasında haklı olarak mutfağa teferruatlı ve uzun zaman ayıramamaktadırlar. Bunun sonucunda daha kısa sürede hazırlanacak pratik yemekleri tercih etmektedirler. Bu yemeklerde genellikle sebze ve meyveden uzak anne yemeği dediğimiz kültürden farklı fastfood türü yiyecekler olmaktadır. Fastfood türü yiyecekler oldukça yağlıdır. Üstelik bu yağlar genellikle sağlıksız diye nitelendirilen yağlar olmaktadır. Bunun yanı sıra şekerli ve yüksek kalorili besinlerden oluşmaktadır. Bu yiyecekler her ne kadar sağlıksız diye nitelendirse de ne yazık ki gençlerin ve çocukların damak tadında bir oluşum başlatmıştır. Hatta çoğu zaman büyüklerin bile karşı koyamadığı lezzetler haline gelmiştir. Bu sağlıksız beslenmenin yanı sıra egzersizden uzak, hareketsiz bir süreci hayat biçimi haline getirenler; ne yazık ki, eninde sonunda obezitenin sert yüzüyle karşılaşmaktadırlar. Obezite, sadece hızlı kilo alımı değil aynı zamanda adını bile duymaktan korktuğumuz birçok sıkıntılı sağlık sorununun anahtarıdır maalesef. Henüz obezite sınırlarında değilseniz geri dönüş için yolunuz oldukça kısadır. Ancak bu sınırlara ulaştıysanız yine de vazgeçmek için geç kalmış sayılmazsınız.

Beslenme Alışkanlıkları ve Obezite Arasındaki İlişki

Sağlıklı ve zinde bir vücut, düzenli beslenme ve günlük fiziksel aktivite insan hayatında oluşabilecek birçok sağlık problemi konusunda önleyici ayrıntılardır. Buradan sağlıklı beslenme konusu diyet yapmak olarak algılanmamalıdır. Sağlıklı beslenme kişiler için bir hayat biçimi haline gelmelidir. Böyle bir hayat felsefesi diyet algısından uzaklaştığı için beslenme konusu sizin adınıza çok daha keyifli hale gelecektir. Zaten olması gereken de budur. Çünkü düzensiz ve dengesiz beslenme bir süre sonra birçok sağlık sorununu beraberinde getirecektir.

Bu sağlık sorunları hayatınıza o kadar fark ettirmeden girmektedirler ki siz durumu anladığınızda birçok şey için geç kalmış olabilirsiniz. Bu sağlık sorunlarından biri de obezitedir.  Obezitenin beslenme alışkanlıkları ile direkt bir bağlantısı bulunmaktadır. Ancak, psikolojik olarak bu noktada bulunan kişiler obez olduklarını ve bunun hayatlarında bir sorun oluşturacak seviyeye geldiğini kabul etmemektedirler. Bu noktada işler çıkmaza girmektedir. Çünkü, obezite konusunda başarıya varmak için önemli olan en büyük şey kişinin bunun bir sorun olduğunu kabul etmesi ve bu sorundan kurtulabilmek için mücadele etmesi gerektiğinin bilincinde olmalıdır. Bu aşamayı atlattıktan sonra beslenme şeklinde yapılacak değişikliklerle güzel geri dönüşler almak mümkündür. Ancak, bu aşamada bir uzmandan yardım almak doğru bir hamle olacaktır. Çünkü, söz konusu fazla kilolar obezite seviyesine ulaştığı takdirde, bu çaba artık sadece güzel bir görünüme kavuşmak için değil kaybedilen sağlığın yeniden kazanılması adına verilecektir. Burada düzenli kilo vermek ve kilo verirken de kastan değil yağ dokudan kayıplar yaşamak önemlidir. Bu konuda da size destek olacak yegane unsur obezite konusunda uzmanlaşmış bir doktordur. Uzmandan alacağız beslenme programlarını bundan sonraki yaşam felsefeniz haline getirdiğinizde, elinizden geldiği kadar doğal ve sağlıklı beslendiğinizde, yapay ve paketli gıdalardan kaçırdığınız da hayat sizin için çok daha keyifli ve lezzetli olacaktır eminiz.