Diyabetik Nefropati

Yaşadığımız yüzyılın bulaşıcı olmayan hastalıkları arasında en yaygın olanı diyabettir. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde toplumların yaşam tarzının değişmesi ile birlikte tip 2 diyabet görülme sıklığı gitgide artmaktadır. Bunun başlıca nedenleri arasında nüfusun hızla artması, yaşlanma ve şehirleşmenin beraberinde getirdiği fiziksel aktivitenin azalmasıdır. Bunların sonucunda da obezitenin yaygınlaşmasıdır. Diyabet, vücuttaki tüm sistemleri etkileyen bir hastalıktır. En çok etkilendiği bilinen sistem ise boşaltım sistemi yani böbreklerdir. Her bir böbrekte 1 milyona yakın nefron denilen küçük yapılar vardır. Bu nefronların görevi kanı süzerek atık maddeleri vücudumuzdan uzaklaştırmaktır. Diyabetik nefropati, böbreklerde mikrovasküler düzeyde hasar olmasıdır ve diyabetin en ciddi komplikasyonlarındandır. Diyabetik nefropati gelişmesi sonucu bu atık maddeler vücuttan atılamaz ve zamanla vücutta birikirler. Tip 2 diyabet hastalarında diyabetik nefropati görülme olasılığı daha fazladır. Çünkü tip 2 diyabet, tip 1 diyabete göre görülme oranı daha yaygındır.

Diyabetik Nefropati Evreleri

Glomerüler Hiperfiltrasyon (Evre 1): Glomerüler filtrasyon hızındaki artıştır. Kişiye diyabet tanısı konulduğunda mevcuttur. Böbreklerde yaklaşık %20 oranın büyüme yani hipertrofi ultrason yardımıyla gözlenebilir. Egzersiz esnasında belirgin üriner albumin ekskresyonu(UAE) yükselmesi ile karakterizedir. Böbreklerde plazma akımı ve filtrasyon yüzeyinin artmasına bağlı olarak glomerüler bazal membranda kalınlaşma gözlenmesi dışında önemli yapısal değişiklik gözlenmemiştir

Sessiz Dönem (Evre 2): Klinik bulgu görülmemekle birlikte 10-15 yıl sürebilir. Filtrasyon hızındaki artış devam eder ancak zaman içinde azalarak normal haline geri döner. Bununla birlikte kan basıncı ve idrar ile albumin atılımı normal sınırları içerisindedir. Bu evrede kişinin iyi bir yaşam tarzını benimsemesi ve glisemik alımı azaltması GFR’yi önemli ölçüde düşürebilir. Pek çok kişinin bu evreden 3. evreye geçmediği görülmüştür.

Mikroalbuminüri Gelişimi (Evre 3): Diyabetin başlangıcından itibaren görülmesi 6-15 yıl sonra başlar. Bu evrede kişide idrarla atılan albumin miktarı artar. Sağlıklı bir insanda idrar ile albumin atılımı 24 saatte 20 mg iken, diyabet tanısı konmuş hastalarda 30-300 mg düzeyindedir ve bu duruma mikroalbuminüri denilmektedir. Bu evre 1-20 yıl kadar sürebilmektedir.

Makroalbuminüri Evresi (Evre 4): 24 saat içinde idrarda protein atılımının 300 mg ve üzeri olması ile karakterizedir. Kişide histolojik değişiklikler belirgindir ve hipertansiyon mutlaka mevcuttur. GFR’deki azalma hızı antihipertansif ilaçlar ile %60 azaltılabilir ve üremi gelişimi yavaşlatılabilir.

Son Dönem Böbrek Yetmezliği (Evre 5): Terminal böbrek yetmezliği de denilebilir ve sürekli proteinüri sonucu yaklaşık 7 yılda belirgin hale gelir. Tabloya ağır hipertansiyon, kreatin ve üre yüksekliği eşlik eder. Üremi varlığında ödem ve sıvı retansiyonu gibi durumlarda görülmeye başlar. Böbrek işlevlerini gerçekleştiremez. Kişiye göre diyaliz tedavisi veya böbrek nakli yapılması gerekebilir. Bunlar, Diyabetik Nefropati evreleri nelerdir sorusuna bir cevaptır.

Diyabetik Nefropati Tanısı

3 ya d a6 ayda bir yapılan tetkiklerde en az iki veya daha fazla kontrolde, son 24 saatte idrar ile albümin atılımının 300 mg veya daha fazla olması kişiye diyabetik nefropati tanısı konulması için yeterlidir. Bu klinik tabloda ayrıca ağır hipertansiyon, giderek artan proteinüri yani idrar ile protein atılımı ve böbrek fonksiyonlarında bozulma görülür.

Diyabetik Nefropati Belirtileri

Diyabetik nefropati sonucu en sık görülen belirti el ve ayakların şişmesidir. Bunun yanında gece sık idrara çıkma, çarpıntı, hipertansiyon, idrar miktarında azalma diyabetik nefropati belirtileri arasındadır.

Diyabetik Nefropati Bakım Planı

Hastalığın kronik komplikasyonlarını önlemede en önemli kural kişinin kendi kendini izleme becerisi kazanarak hastalığını iyi yönetmeyi öğrenmesidir. Diyabetik nefropati tedavisinde kullanılan oral antidiyabetik ilaç veya insülin tedavisinin etkisini arttırmak için uygun beslenme ve daha aktif bir hayat benimseme önemlidir. En iyi diyabetik nefropati bakım planı kişinin açlık-tokluk kan şekerini ve tansiyonunu sürekli izlemesi, bunu uygun besinlerle ve etkili bir egzersiz programıyla desteklemelidir. Kişi ideal kilosunu korumalı, idrarda albümin seviyesi arttığında oluşan sıvı tutulumu, yorgunluk, dispne, aktivite intoleransı ve karında hassasiyet görülmesi durumları sıkı takip edilmeli. Cilt bütünlüğünün bozulmasını engellemek için sıkmayan, terletmeyen, pamuklu giysiler kullanılmalı ve kişi cildini sık sık kontrol etmelidir. Eğer kişinin sigara ve alkol kullanımı varsa en erken dönemde bırakılması da önerilmektedir.

Diyabetik Nefropati Diyeti

Diyabetik nefropati diyeti sağlıklı ve düzenli olacak şekilde karbonhidrat, protein, yağ ve sıvı alımının dengeli ve yeterli olarak alınmasını hedeflemektedir. Diyabetik nefropati teşhisi konmuş kişilerin gün içinde alması gereken enerji kişinin cinsiyet, yaş ve fiziksel aktivite düzeyine bağlıdır. Ancak, günlük alınması gereken enerji ortalama olarak kilo başına 35-40 kalori olacak şekilde hesaplanabilir. Proteinin vücutta kullanılmasından sonra ortaya çıkan üre, kreatin ve ürik asit gibi maddeler toksik olup vücutta birikir. Öte yandan protein az alınırsa vücutta hasarlar meydana gelebilir. Günlük alınması gereken protein miktarı kilo başına 0.6-0.8 g olarak hesaplanabilir. Günlük aldığımız enerjinin büyük çoğunluğunu karbonhidratlardan sağlarız. Bu yüzden tüketilecek besinler basit karbonhidrat olarak sınıflandırdığımız şeker, rafine un ve pirinç gibi besinler değil, kaliteli karbonhidratlar olarak sınıflandırdığımız ve glisemik indeksi düşük olan tam tahıl ürünlerini tercih edilmeli. Sağlıklı bir kalbe sahip olmak ve kan kolesterol değerlerini normal seviyede tutmak için sağlıksız olan margarin gibi doymuş yağlar yerine tekli veya çiftli doymamış yağ olan tereyağı, zeytinyağı veya kuyruk yağı gibi besinler diyete eklenmelidir. Diyabetik nefropati diyeti içerisinde sebze, meyve ve yeterli su tüketimi unutulmamalı, kızarmış ve aşırı baharatlı yemeklerden de uzak durulmalıdır. Bu sayede başarılı bir Diyabetik nefropati diyeti gerçekleştirmiş olunur.

Diyabetik Nefropati Risk Faktörleri

Literatürde de desteklenmiş olan diyabetik nefropati gelişmesinde hiperglisemi en önemli Diyabetik Nefropati risk faktörlerindendir. Bunun yanında hipertansiyon, hiperlipidemi, aşırı kilo alımı, kalp ve böbrek hastalıkları da diyabetik nefropati risk faktörleri arasındadır.

Diyabetik Nefropati Tedavisi

● Doktorunuz size oral anti diyabetik ilaçlar verebilir.
● En önemli diyabetik nefropati tedavisi kan şekeri kontrolünün sağlanmasıdır. Kan şekeri seviyesinin sıkı takibi idrar ile albumin atılımına ve HbA1C’nin %6.0-%7.0’den düşük tutulmasına olumlu yönde etki etmektedir.
● Kişinin hipertansiyonu varsa tedavi edilmeli ve kan basıncını normal değerler olan 130/80 mmHg’de kontrol edilmelidir.
● İdrar yolu enfeksiyonu varsa geciktirilmeden tedavi edilmesi gereklidir.
● Diyabete uygun diyetin benimsenmesi ve proteinden düşük öğünlerin tercih edilmesi gerekir.
● Hiperlipidemi yani kan yağı oranlarının artmasını engellemek için yağlı yiyecekler tercih edilmemelidir.
● Son olarak düzenli egzersiz yapma ve kilo verme diyabetik nefropati tedavisi için olmazsa olmaz parçalarından biridir.