Şeker hastalığı, temelde kan şekeri ile bu şekerin hücrelerde kullanılmasını  sağlayan insülin hormonu arasındaki dengesizlik sonucu ortaya çıkar. Hastalık sonucu şeker hücrelerde olması gerektiği gibi kullanılamadığı için kan şekeri serbest halde kanda dolaşmaya başlar. Zamanla vücuttaki dolaşım ağı ile damarların gittiği her yere ve damarların kendisine hasar verir. Damarları ve organları tahrip ettiği için hastalık uzun vadede ölümcül olabilmektedir. Diyabet hastalığı sinsi bir hastalıktır ve genelde vücuda yerleştikten sonra fark edilir.  Aşağıdaki belirtilerden biri ya da birkaçı farkedildiğinde mutlaka bir doktora başvurulmalıdır.

Şeker Hastalığı Belirtileri Nelerdir ve Neden Görünür?

  • İdrar Sıklığı: İnsülin yeterli ölçüde salgılanmadığında veya kan hücreleri insüline karşı direnç gösterdiğinde, kandaki şeker hücrelerde kullanılamaz. Gereğinden fazla şekerin damarlarda bu şekilde serbest dolaşması normal bir durum olmadığı için böbrekler kandaki şekeri temizleyebilmek için daha hızlı çalışacaktır. Bu yüzden, diyabet hastalarında idrar sıklığı ve idrar kaçırma gibi belirtiler oldukça sık görülür.
  • Aşırı susama: İnsülin hormonları çalışmadığında, kan şekerinin atılması için yapılan aktiviteler su ihtiyacı doğurur. Vücudun sürekli olarak kendini yenilemesi gerekir ve bu ciddi bir sıvı kaybı yaratır. Özellikle idrar çıkarmadan sonra aşırı susama görülmesi normaldir.
  • Ani Kilo Kaybı: Diyabet, aşırı kilolara bağlı olarak gelişebilen bir hastalıktır. Sürekli idrar çıkarıldığında bununla oranlı olarak kilo kaybı gerçekleşebilir. Ancak bunun sağlıklı bir kilo kaybı olmadığını belirtmekte fayda var. Kan şekerleri kontrolsüz bir biçimde yükseldiğinde, vücutta biriken yağların erimesi de imkansız hale gelecektir. Bu durumda kilo kaybı, kas yıkımıyla olur. Şeker hastalarında göbek bölgesindeki yağların erimeyip kasların zayıfladığı ve buna bağlı olarak kilo verildiği sıklıkla görülmektedir.
  • Yoğun Açlık Hissi: Kas yıkımı, idrar sıklığı ve keton cisimciklerinin salınımı açlık hissine yol açar. Ani kilo ve enerji kayıplarından sonra vücut bunu telafi etmek isteyecektir. Şeker enerji ihtiyacını karşılar fakat hücreleri giremediği sürece bu gerçekleşemez. Dolayısıyla bu durum metabolizmanın sürekli bir gıda ihtiyacı hissetmesine neden olur. Bu durumda açlık hissinin görülmesi oldukça normaldir. Diyabet hastalarında ani açlık krizleri ve kontrol edilemeyen bir tatlı isteği görülebilir. Vücut sürekli enerji kaybettiği için, yoğun bir biçimde yemek yenildiği halde doygunluk hissedilmeyebilir.
  • Bulanık Görme: Belirtildiği gibi, glukoz seviyesi yükseldiğinde vücutta su kaybı gerçekleşir. Göz merceği de su kaybının gerçekleştiği bölgelerden biridir. Dolayısıyla, bulanık görme, diyabet hastalığının en yaygın belirtileri arasındadır. Bu hastalığa sahip kişilerde, bakılan objelere odaklanmak zorlaşabilir. Hatta hastalığın ilerleyen safhalarında geçici ya da kalıcı görme kayıpları da olabilmektedir.
  • Enfeksiyon Eğilimi: Şeker hastalığından sonra vücudun çeşitli yerlerinde enfeksiyonlar görülebilir ve mevcut enfeksiyonlar daha çok büyüyebilir. Bunun en büyük sebebi, cildin kendini yenileyememesidir. Diyabet hastalarında yaraların iyileşmesi zorlaştığı için enfeksiyon sıklıkla görülmektedir. Özellikle böbrek iltihabı hastalığının tedavisi diyabet ile birlikte daha çok zorlaşmaktadır.
  • Cilt Problemleri: Diyabet sürecinde enfeksiyonun artması, hücrelerdeki suyun tüketilmesi ve vücudun yenilenmesinin zorlaşması, deri hastalıklarına sebep olabilir. Deride mantar enfeksiyonuna bağlı olarak kaşınmalar görülebilir. Ayrıca ciltte açılan yaraların kapanması da zorlaşır. Cilt kuruluğu da diyabete bağlı olarak sıklıkla görülmektedir. Bu süreçte deride oluşan küçük bir yara bile, enfeksiyon riski sebebiyle çözülmesi zor bir hale gelebilir. Diyabetin getirdiği cilt problemleri özellikle ayaklarda görülmektedir.
  • Adet Sorunları: Diyabet, kadınlarda adet gecikmesine sebep olabilir. Özellikle Tip 2 diyabet, insülin direnci sebebiyle adet düzensizliklerine sebebiyet verebilmektedir. Bu süreçte adet gecikmesi veya sıklığı görülebilir.
  • Yorgunluk ve Halsizlik: İnsülin hormonları dengeli bir biçimde salgılanmadığında, vücut kandaki şekeri atmak için ciddi bir çaba harcayacaktır. Bu durumda yorgunluk ve halsizlik görülmesi normaldir. Vücut hücrelerdeki suyu sürekli harcadığı ve yoğun bir aktivite içinde olduğu için, yorgunluk şeker hastalığının birincil belirtileri arasında kabul edilir. Bu yorgunluklar zaman zaman baygınlıkla sonuçlanabilir.
  • Depresyon: Depresyon, psikiyatrik bir rahatsızlık olmakla birlikte, vücudun hormonal dengesine bağlıdır. Sürekli ve sebepsiz bir depresyon hali, şeker hastalığının belirtisi olabilir.
  • Stres: Vücudun hormonal dengesi bozulduğunda stres kaçınılmaz hale gelebilir. Ani öfke nöbetleri, şeker hastalığının en bariz belirtileri arasındadır. Eğer öfke nöbetlerini baş dönmesi, mide bulantısı gibi belirtiler takip ediyorsa, şeker hastalığı riski yüksektir.

Şeker Hastalığı Belirtileri Görüldüğünde Ne Yapılmalı?

Yukarıdaki belirtilerin birinin ya da birkaçının görülmesi, her zaman şeker hastalığının işareti olmayabilir. Bu belirtiler, rutin olarak veya başka hastalıkların belirtisi olarak da görülebilmektedir. Ancak bu konuda risk almamak gerekir. Eğer söz konusu belirtiler yoğun ve sık olarak görülüyorsa, mutlaka bir doktora başvurulmalıdır. Şeker hastalığı ne kadar erken tanılanırsa, tedavi o kadar kolaylaşacaktır.

Gizli Şeker Nedir ve Belirtileri Nelerdir?

Şeker hastalığı, bazı durumlarda kendini bariz belirtiler ile göstermeyebilir. Diyabetin ilk aşaması, birçok doktor tarafından gizli şeker olarak tanımlanır. Bu aşamada, yukarıdaki belirtiler belirgin bir biçimde görülmez. Ancak hastalığı bu aşamada tanımlayarak önlem almak tedaviyi kolaylaştıracak, hatta diyabetin gelişmesini ve vücuda yayılmasını önleyecektir. Aşağıdaki maddeler, gizli şekerin belirtileri olarak kabul edilmektedir.

  • Aşırı Kilo Alma veya Zayıflama: Beslenme ve egzersiz düzeninde bir değişiklik olmadığı halde, aşırı kilo alma veya zayıflama gerçekleşiyorsa bu durum gizli şekerin belirtisi olabilir.
  • Sürekli Tatlı Yeme İsteği: Tatlı olarak tanımlanan gıdaların bağımlılık yapma riski yüksektir. Ancak ani ve kontrol edilemeyen tatlı krizleri, şeker hastalığının belirtisi olarak kabul edilmektedir.
  • Sürekli Terleme: Baş bölgesinde görülen terlemeler, sıcaklıktan bağımsız bir biçimde artıyorsa gizli şeker şüphesi yüksektir. Diyabetin ilk evresindeki kişilerde gece terlemeleri de sıklıkla görülmektedir.
  • Psikolojik Dengesizlik: Hormon salınımındaki değişiklik, ruhsal dengesizliğe sebep olabilir. Ani öfke nöbetleri, ağlama krizleri, aşırı iyimser ve kötümser tepkiler diyabetin belirtisi olarak kabul edilebilir.

Uyku düzensizliği: Diyabetin ilk evresinde vücut sürekli bir aktivite halinde olacağı için, yorgunluk ve uyku düzensizliği normaldir. Yeterince uyunduğu halde, uyanma zorluğu görülüyorsa diyabet riski yüksektir.